22 Temmuz, 22:15 - 23:15 | Belgesel
22 Temmuz, 22:15 - 23:15 | Belgesel
Wimbledon Stadyumu'nun Onur Panosu, parlak isimlerle doludur. Ve 1998 yılında bu listeye bir yenisi eklendi: Roger Federer. 17 yaşında Gençler Wimbledon şampiyonu olduğunda, onu bekleyen muazzam başarıları hayal bile edememişti. 2003'te, bir zamanların top toplayıcısı ve 1998'in genç şampiyonu, Britanya'daki bu efsanevi stadyumda Avustralyalı dev Mark Philippoussis'e karşı sergilediği muhteşem oyunla ilk Grand Slam zaferini kazandı. Ve sonrası, artık tarihin bir parçası. Olağanüstü yeteneği, azmi, tutkusu ve amacıyla; zarafeti ve alçakgönüllülüğüyle; tenise ve hayata dair güçlü bir zihinsel yaklaşımla Roger Federer, zirveye tırmanarak milyonlarca spor tutkununun kalbini kazandı ve tarihe geçti. Roger Federer'in olağanüstü kariyeri sona erdiğinde, bir şampiyona, bir dahiyeye, bir efsaneye veda ettik. O sadece en iyi tenisçi ya da en iyi vuruş ustası değildi. Belki de tüm zamanların en büyük sporcusuydu. Federer'in mirası kalıcı. Erkek tenisinin zirvesine uzanan bu yolculuk, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir şampiyonun hikâyesidir.